NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُسَدَّدٌ
حَدَّثَنَا
يَحْيَى عَنْ
شُعْبَةَ
حَدَّثَنِي
أَبُو
الْجُودِيِّ
عَنْ سَعِيدِ
بْنِ أَبِي
الْمُهَاجِرِ
عَنْ الْمِقْدَامِ
أَبِي
كَرِيمَةَ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَيُّمَا
رَجُلٍ
أَضَافَ
قَوْمًا فَأَصْبَحَ
الضَّيْفُ
مَحْرُومًا
فَإِنَّ
نَصْرَهُ
حَقٌّ عَلَى
كُلِّ
مُسْلِمٍ
حَتَّى
يَأْخُذَ
بِقِرَى
لَيْلَةٍ
مِنْ
زَرْعِهِ
وَمَالِهِ
el-Mikdâm Ebû Kerîme
(r.a)'den rivayet olunduğuna göre; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Herhangi bir kimse
bir kavme misafir olur da (orada ikramdan ve ağırlanmaktan) mahrum olarak
sabahlarsa, (bu misafirin en azından) bir gecelik yiyecek hakkını alacak kadar
ona tahılından ve (diğer) mal(lar)ından yardım etmek (orada bulunan) her
müslüman üzerine (düşen) bir görevdir."